Nedir hatıra?
İnsan, eskiden neyse onu yapar.
Sanki bunu yapmak, insanın özgürlüğüne kalmış gibidir.Fakat durum hiç de öyle değildir, çünkü insan bir şey icat etmez.Birtakım adımlar atarız ve bunları kendi özgür irademizle belirlediğimizi sanırız, ama bu adımları atar atmaz, onların baştan böyle belirlendiğini anlarız.
Ancak hatıra dolayısıyla gitmiş olan, tekrar kabullenilebilir.
Hatıranın üzücü yanı: tüketmiş olduğu şey.
Hatıranın neşe veren yanı: fazlalığı.
Sevk ve idarede yatar hatıra sanatı.
Neyi bir kenara atarız, neyin etrafından dolanırız?
Ender olan ve yığınla olan.
Öne çıkan: kendini düzeltmesi gereken, şekli bozulmuş figürler.
Nasıl oluyor da, bazı şeyleri hayatta tutmak isterken, başkalarını hayatta tutmayı hiç istemiyoruz?
Sulandırılmış olan, söylev yoluyla şekil almak istiyor.Tek bir kelimeden, yine bütün bütün cümleler olacakmış.İlk kez anlaşılan bağlantılar.Amorf yığışmalardaki onursuzluk.Başkalarına yaptıklarımız, onları tekrar yaşama tutunmasını sağlar.Sadece şu anki tekil hayatı yaşamamıza rağmen adeta birkaç varoluşa borçluyuz hepimiz.
Her insan, yeni ve uzun bir hayatta anlatılabilecek olandan daha fazla şey bilir.
Tercihi belirleyen nedir?Tek bir duygunun rengi: minnettarlık ya da kırgınlık, hasret ya da nefret .Başka bir dilde başka türlü hatırlıyor olurduk.Bunu ayrıntısıyla araştırmalıdır, zaten sen, bunu yapacak doğru kişi değil misin?
Elias Canetti
Sinek Azabı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder