28 Temmuz 2017 Cuma

acı, anton çehov

Akşamın alacakaranlığı çökmüş...Sulu iri kar taneleri henüz yanmış sokak fenerlerinin çevresinde uçuşuyor; ince, yumuşak bir örtü çamları, atların sırtlarını, omuzları, şapkaları yavaş yavaş kaplıyor.Arabacı İona Potapov bir hayalet gibi bembeyaz.Canlı bir varlık ne denli büzülebilirse o denli büzülmüş, kızaktaki yerinden kımıldamaksızın oturuyor.Üzerine koca bir kar yığını düşse herhalde onu bile silkeleme gereği duymayacaktır.Beygiri de onun gibi bembeyaz kıpırtısız.Bu kıpırtısızlığıyla, keskin köşekli görünüşüyle, ayaklarının sopa gibi duruşuyla bir kapiğe satılan hamurdan yapma atlara benziyor.O da sahibi gibi derin düşüncelere dalmış olmalı.Sabahtan, alıştığı o bozumtırak kır görüntülerinden koparılıp buraya ; ürkütücü ışıklarla, hiç kesilmeyen gürültülerle, öteye beriye koşuşturan insanlarla dolu bu kargaşanın içerisine düşen bir yaratık böyle derin derin düşünmeyip de ne yapsın?
...
Acaba bunca insan arasından onun derdini dinleyecek biri var mıdır?Ama kalabalık, onu da, acısını da fark etmeden akıp gitmektedir.Acısı korkunçtur, sınırsızdır.Adamcağıza öyle gelir ki, göğsü yarılıp acısı fışkırsa bütün dünyayı kaplayacaktır.Gene de bu acıyı görmesi olanaksızdır.Öylesine küçük bir kabuğa sığmıştır ki, gündüz aydınlığında bile görünmez...İona birkaç adım ilerledikten sonra duruyor, kendini yeniden içindeki acının elllerine bırakıyor...
...
Atının ışıldayan  gözlerini görünce, "Kuru ot mu yiyorsun?" diye soruyor."Ye bakalım.İşte böyle arpa parası kazanamazsak ot yeriz, saman yeriz.Ne yaparsın?Ben artık kocadım.Durmadan kızak süre ek gücüm kalmadı...Şimdi oğlum olsa boş oturur muydu?Gerçek arabacıydı o....Yaşasaydı ne olurdu, yaşasaydı..."

İona bir süre sustuktan sonra konuşmaya başlıyor yeniden:

"Durum böyle kısrakçığım...Oğlum Kuzma İoniç yok artık...Tanrı toprağını bol etsin...Durup dururken öldü gitti.Düşün bir kere: Senin bir tayın var, yavrun, sen onun öz anasısın...Bir gün bakmışsın, birdenbire ölüvermiş.Acımaz mısın?
Beygir otunu çiğniyor, sahibinin anlattıklarını dinlerken soluğunu onun ellerine veriyor.
...

Acı
Anton Çehov

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder