Çamlardan süzülen yağmur damlaları hâlâ iğne yapraklarla kaplı toprağa düşüyor.Sanki bir atmışım gibi baldırlarımdan buhar tütüyor.Tepelerle dolu bir arazi, ormanlarla dolu, her şey bana çok yabancı.Köyler, ben yaklaştıkça ölü taklidi yapıyor. (25 Kasım 1974)
---
Haile Selassie idam edilmişti.Cesedi öldürülmüş bir tazı, öldürülmüş bir domuz ve öldürülmüş bir tavukla yakılmıştı.Birbirine karışan küller bir İngiliz idari bölgesinin topraklarına serpilmişti.Bu nasıl da yatıştırıcı geliyor. (28 Kasım 1974)
---
Bu kasabanın üstünde işlenmiş demir parmaklıklarla heybetli bir kale duruyor: Tımarhane.Bugün kendi kendime "Orman" dedim sık sık, hakikat bizzat ormanın içinde geziniyor. (9 Aralık 1974)
---
Provins'e kadar sonsuz bir yol yürüdüm, doymak bilmez bir iştahla ne bulursam mideye indirmeye karar vermiştim ama boğazımdan sadece bir salata geçiyor.Şimdi kalkmam gerektiğinde bir mamut ayaklanacak. (11 Aralık 1974)
---
Bugün bile hâlâ annenize erkek ve Kızılderili olarak doğmadığınız için öfkelisiniz.Beş yaşındayken Karl May'i okudunuz ve Kızılderili olmak istediniz.Kilimlerden bir Kızılderili çadırı yaptınız ve oyuncak bebeklerinizin kafa derilerini yüzdünüz.Çocukların çoğunlukla hiçbir şey okuyamadığı bir yaşta eski çağların efsaneleri sizi içine çekti.Sonraları, okulda sıranın altında Dostoyevski okudunuz.Arkeolog ve sanat tarihçisi oldunuz ve dolambaçlı yollardan geçtikten sonra bugün de bir bakıma arkeologsunuz.Keşifler yapıyor ve bir şeyler ortaya çıkarıyorsunuz.Bir okul arkadaşınız size şair olduğunu ileri süren sevimli bir serseriden bahsetti.Bir okul defterine el yazısıyla bir tiyatro oyunu yazmıştı ve arkadaşınız edebiyattan bir kelime anlamadığı için sizden okumanızı istedi; eğer piyes iyiyse adamla bir ilişki yaşamak istiyordu.Piyesin adı Baal'dı."Beni dinle" dediniz gece kitabı okuduktan sonra, "o Almanya'nın en iyi şairi olacak!" O zamanlar şair kendisine Bertolt değil de Eugen diyordu.Yıl 1921'di. (12 Mart 1982)
Werner Herzog
Buzda Yürüyüş
---
Haile Selassie idam edilmişti.Cesedi öldürülmüş bir tazı, öldürülmüş bir domuz ve öldürülmüş bir tavukla yakılmıştı.Birbirine karışan küller bir İngiliz idari bölgesinin topraklarına serpilmişti.Bu nasıl da yatıştırıcı geliyor. (28 Kasım 1974)
---
Bu kasabanın üstünde işlenmiş demir parmaklıklarla heybetli bir kale duruyor: Tımarhane.Bugün kendi kendime "Orman" dedim sık sık, hakikat bizzat ormanın içinde geziniyor. (9 Aralık 1974)
---
Provins'e kadar sonsuz bir yol yürüdüm, doymak bilmez bir iştahla ne bulursam mideye indirmeye karar vermiştim ama boğazımdan sadece bir salata geçiyor.Şimdi kalkmam gerektiğinde bir mamut ayaklanacak. (11 Aralık 1974)
---
Bugün bile hâlâ annenize erkek ve Kızılderili olarak doğmadığınız için öfkelisiniz.Beş yaşındayken Karl May'i okudunuz ve Kızılderili olmak istediniz.Kilimlerden bir Kızılderili çadırı yaptınız ve oyuncak bebeklerinizin kafa derilerini yüzdünüz.Çocukların çoğunlukla hiçbir şey okuyamadığı bir yaşta eski çağların efsaneleri sizi içine çekti.Sonraları, okulda sıranın altında Dostoyevski okudunuz.Arkeolog ve sanat tarihçisi oldunuz ve dolambaçlı yollardan geçtikten sonra bugün de bir bakıma arkeologsunuz.Keşifler yapıyor ve bir şeyler ortaya çıkarıyorsunuz.Bir okul arkadaşınız size şair olduğunu ileri süren sevimli bir serseriden bahsetti.Bir okul defterine el yazısıyla bir tiyatro oyunu yazmıştı ve arkadaşınız edebiyattan bir kelime anlamadığı için sizden okumanızı istedi; eğer piyes iyiyse adamla bir ilişki yaşamak istiyordu.Piyesin adı Baal'dı."Beni dinle" dediniz gece kitabı okuduktan sonra, "o Almanya'nın en iyi şairi olacak!" O zamanlar şair kendisine Bertolt değil de Eugen diyordu.Yıl 1921'di. (12 Mart 1982)
Werner Herzog
Buzda Yürüyüş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder