Ferman Hüdâ'nındır emretti andan
Nuh Nebiyullâhtır geçti tufandan
Her deryânın yolu çıkar bir yandan
Süzülür karaya böylece kalmaz
Ateş içre indi İbrahim Halil
Tevekkül bâbını eyledi delil
Ateşi gülistân eyledi Celil
Gördü ki nâr sönmüş böylece kalmaz
İsmâil'in kurban olacak çağı
Ağladı etrafın taş ile dağı
Hiç kulu keser mi kulun bıçağı
Koçu kurban eder böylece kalmaz
Eyyub çok ağladı çekti cefâsın
Çekmeyen cefâsın bilmez sefâsın
Dediler bin derdin bin bir şifâsın
Verir perverdigâr böylece kalmaz
Yunus'u hapsetti deryâda balık
Zikretti Hüdâ'yı verdi gıdâlık
Elbet halas eyler yaratan Hâlik
Bir gün kapı açar böylece kalmaz
Sümmânî der çok olsa dağların karı
Eritir Mevlâ'mın hoş rûzigârı
Açılır bâğların ayvası narı
Gelir dâne bahâr böylece kalmaz
Aşık Sümmani
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder