...
Ah mersin ağaçlarımızı bilsen
Ve çamlarımızın koyu renklerini!
Neşe içinde dans ederken
Görseydin kardeşlerini!
İşlemeli elbiselerimle
Ve şahane mücevherlerle
Beğenirdin beni sen de eskiden
...
Korku ve gözyaşı dolu yıllar
Kötü günleri nurlandırdı
Ve sonsuza dek
Kalıcı bir isim sağladı.
...
Biz değil miyiz dertli yaratıklar?
Kaderimiz karanlık,
Bekliyor zorluk ve yokluklar.
Biz, her şeyi saklamaya alışık.
Şikayetlerimizi bile
Gömmüşüz göğsümüze.
...
İçinden taşan bir kaynak, sakin bir mücadele idim.
Her şey benim içimden ve üstümden akıyor
Ve sessizce beni yükseltiyordu.
...
Ağaç onu neşeyle
Bastı yüreğine.
Ve fırtınalardan korudu.
Günü gelince o da ödeyecek borcunu.
Ve bahçesinde ağacı sulayacak.
Ve yaralarını saracak.
...
Kayalar da diz çöktü.
Mutluluk sarhoşu.
Kutsal ananın ayaklarına gömüldü,
Taşlarda bile aynı huşu.
Mümkün mü ağlamamak.
Kanımızı akıtmamak?
...
Dertliler buraya gelmeli ve diz çökmeli;
Burada herkes iyileşecek,
Artık kimse şikayet etmeyecek.
Ve neşeyle şöyle söyleyecek;
Dertlerimiz bitti, parlaktır gelecek.
...
Geçmiş zamanların çocukları,
Karanlık çağların kahramanları.
Yıldızların dev ruhları.
Garip bir beraberlik içinde burada.
Zarif kadınlar, ağırbaşlı ustalar.
Çocuklar ve çok yaşamış ihtiyarlar
Burada hepsi aynı yerde.
Novalis
Heinrich Von Ofterdingen