Irsrsigler aslında bana rastlamadan önce müzikten habersizdi, tüm sanatlardan habersizdi, aslında her şeyden habersizdi, kendi budalalığından bile.
---
Kendimi bildim bileli, dünyada hiçbir şeyi müzikten çok sevmedim, diye düşündüm.Reger'den geçerek, müzeden dışarı çıkarak, çocukluğuma bakarak.Çoktan geçmişte kalmış olan çocukluğa bu aradan bakışları hep severim ve kendimi tamamen onlara bırakırım ve onlardan olabildiğince faydalanırım...
---
Öğretmenlerinkinden daha ucuz bir sanat zevki yoktur.
---
Bana da devletin çirkinliklerinden ve bu devlet tarafından belirlenmiş dünyadan başka bir şey vermediler.Bana da bugünkü genç insanlara verdikleri gibi kafasızlıkları, yeteneksizlikleri, ahmaklıkları ve beyinsizlikleri dışında bir şey vermediler.Bana da öğretmenlerim yeteneksizliklerinden başka bir şey vermediler, diye düşünüyorum.
---
Yıllarca, öğleden sonraları en mutlu insandım, öğleden önceleri en mutsuz...Sabah erkenden doğru mutsuzluğa gidiyor ve öğlen ya da öğleden sonra başlangıcında mutluluğa geri dönüyordum.
---
Rembrandt'ın annesinin resmedilmiş yüzü, benimkinin gerçek yüzüne karşın nedir ki? diye sordu gene.Tuna nehrinin onları görürken içinden yürüyebildiğim su basmış kıyıları nedir ki resmedilmişlerin yanında? dedi.Benim için, dedi dün, resmedilmiş saltanattan daha iğrenç bir şey yoktur.Saltanat resamlığı, başkaca bir şey değil, dedi.Resmetmek diyor insanlar, belgelemek diyorlar, ama bildiğimiz üzere yalnızca yalan olan, doğru olmayan resmediliyor ve belgeleniyor, sonraki kuşaklar doğru olmayanı ve yalan olanı asıyor duvarlara, büyük yazarlar denilenlerin bize bıraktıkları kitaplarda yalnızca doğru olmayan ve yalan var, bu duvarlarda asılı olan resimlerde yalnızca doğru olmayan var, yalan var.
---
Ben adeta bir insan fanatiğiyim, dedi, doğal olarak insanlık fanatiği değilim, ama bir insan fanatiğiyim.Beni her zaman insanlar ilgilendirdi, dedi, çünkü doğuştan tiksindim onlardan, hiçbir şey beni insanların çektiği gibi yoğun olarak çekmedi kendisine, aynı zamanda da hiçbir şeyden insanlardan tiksindiğim gibi tiksinmedim.İnsanlardan nefret ediyorum, ama onlar aynı zamanda benim tek yaşam amacım.
---
İnsanlar güzel çocuklukları olduğunu söylüyorlar, ama mutlaka cehennemdir.İnsanlar her şeyi sahteleştiriyor, yaşadıkları çocukluğu da sahteleştiriyorlar.Güzel bir çocukluk geçirdim diyorlar, oysa yalnızca cehennemi yaşadılar.
---
Bir çocuk yapmak ve ona ikiyüzlülükle bir yaşam armağan etmek demek, dünyaya ağır bir mutsuzluk getirmek ve yerleştirmekten başka bir şey değildir ve ana babalar bu ağır mutsuzluk yüzünden sonradan durup durup ürkerler.
---
Ben kutlamalar nefret edicisiyim.
---
Sırf dünyada olmak bile mutsuzluktan başka bir şey değildir ki, evet, diye düşündüm hep, insanlar doğum günlerinde bir anma yapsalar doğum günlerine, yani kendilerine onları dünyaya getirenler tarafından yapılan haksızlığı anma, buna anlayış gösterebilirdim, ama bir şölene değil.
---
Bu ülkede bugün nereye bakarsak bakalım, gülünçlüğün bir lağım çukuruna bakıyoruz, dedi Reger...Gülünç kişiler ne kadar gösterişli olursa o derece gülünçleşirler, dedi.
---
Hayranlık kör eder, dedi Reger dün, hayranlık duyanı budalalaştırır.İnsanların çoğu bir kez hayranlık hayranlığa kapıldılar mı artık hayranlıktan kurtulamaz ve böylece budalalaşırlar.İnsanların çoğu sırf bu yüzden budaladır ömür boyu, hayranlık duydukları için.Hayranlık duyulacak hiçbir şey yoktur, dedi Reger dün, hiç, ama hiçbir şey.İnsanlar için saygı duymak ve değer vermek çok güç olduğu için, hayranlık duyarlar, bu daha kolaydır onlar için, dedi Reger.Hayranlık saygı duymaktan değer vermekten daha kolaydır, hayranlık budalanın niteliğidir, dedi Reger.
---
Cahil hayranlık duyar, çünkü hayranlık duymamayı beceremeyecek kadar aptaldır, eğitimli ise bu iş için çok sapıktır, dedi Reger.Cahil denilenin hayranlığı çok doğaldır, eğitimli denilenin hayranlığı ise doğrudan doğruya sapıkça bir sapıklıktır, dedi Reger.
---
Söylenen her şey, er geç saçma olarak ortaya çıkar, ama bunu inandırıcı biçimde, elimizden gelen en inanılmaz şiddetle söylersek, o zaman suç olmaktan çıkar, dedi.Düşündüğümüz şeyi söylemek de istiyoruz, dedi Reger ve söyleyinceye kadar da huzursuz oluyoruz , susarsak, bu yüzden boğuluruz.
---
Sanat cahili müzeye gider ve aşırılıkla kendini iğrendirir, dedi Reger.Ama doğal olarak müze ziyaretiyle ilgili bir öneride bulunulamaz.İşin eri, müzeey en fazla bir resmi, bir heykeli, bir objeyi incelemek için gider, dedi Reger, müzeye bir Veronese'ye, bir Velazquez'e bakıp onun üzerinde karar vermeye gider, dedi Reger.
---
Bütün iyi ruhlar tarafından terkedilmiş durumda bu bankın üzerinde oturuyoruz...
---
Ressamlar pislik resmediyorlar, besteciler pislik besteliyorlar, yazarlar pislik yazıyorlar.
---
Yaşlıların söyleyecek şeyleri yok, dedi Reger, ama gençlerin söyleyecek şeyleri daha az, bugünkü durum bu.
---
Yalan iş, onlarda yalan bir yaşamla durmadan yer değiştiriyor, yazdıkları yalan, yaşadıkları yalan, dedi Reger.
---
Sonunda artık sanattan hiç zevk almaz oluruz, tıpkı yaşamdan da almadığımız gibi...
---
Ben bu kışı yaşamda kalarak geçireceğime ve de atlatacağıma inanmıyordum.
---
Kendimi kurtarmış olmasaydım ve öldürseydim daha iyi olurdu.Ama cenaze ile ilgili olarak yaptığım onca koşturma da zaten bana kendimi öldürme zamanı bırakmadı.Kendimizi hemen öldürmezsek, bir daha hiç öldüremeyiz, korkunç olan bu, dedi.Tıpkı en sevdiğimiz insan gibi ölü olmak isteğini duyarız, ama kendimizi gene de öldürmeyiz, bunu düşünürüz, ama gene de yapmayız, dedi Reger.
---
Bu tek sevdiğimiz insana neler yapmadık ki, dedi Reger, binlerce ve yüzbinlerce acının içine soktuk bu hiç kimseyi sevmediğimiz kadar sevdiğimiz insanı, nasıl da üzdük bu insanı ve gene de onu başkasını sevmediğimiz gibi sevdik, dedi Reger.Bizim dünyada hiçkimseyi sevmediğimiz kadar sevdiğimiz insan öldüğünde, bizi korkunç bir vicdan azabıyla bırakır geride, dedi Reger...
Eski Ustalar
Thomas Bernhard