Sling Blade (1996)/Karl
Billy Bob Thornton
"Hayatımı anne-babamın evinin arkasındaki babamın benim için yaptığı, küçük barakada geçirdim.Diğerleriyle birlikte evde bulunmamı pek istemiyorlardı...çoğunlukla etrafta oturur, yere bakar dururdum.Orada döşeme yoktu...ama bir ya da iki örtü koyup uzanmak için, kendime bir oyuk açtım.Babam çok çalışkan bir adamdı...ama bunu kendim için söyleyemem.Çoğu zaman, tek yaptığım barakada oturmak, bir iki çim biçme makinesini tamir etmeye çalışmaktı.Arada sırada okula giderdim.Oradaki çocuklar, bana karşı çok acımasızlardı...çoğu zaman taklidimi yapar, benimle dalga geçerlerdi.Bu yüzden, çoğunlukla barakada otururdum.Babam Dixon adındaki bir ihtiyarın yanında aşağıda, kereste fabrikasında çalışırdı.İhtiyar Dixon çok acımazsız bir adamdı.İşçilerine kötü davranır, onlara fazla ücret vermezdi.Babama da fazla ücret vermezdi.Sanıyorum, anca geçinecek kadardı.Sanıyorum, yine de idare ediyordu.İkisinden biri, genelde annem, dışarı çıkar, muntazaman karnımı doyururdu.Haftada üç dört kere hardal ve çörek yediğimden yeterince kazandığını düşünüyordum.Ama ihtiyar Dixon, onun bir oğlu vardı...Jesse Dixon adında.Jesse babasından daha acımasızdı.Okulda olduğum zamanlar taklidimi yapar dururdu.Mahalledeki küçük kızları kullanırdı.Eskiden annemin çok güzel bir kadın olduğunu söylerlerdi.Okulda olduğum zamanlar bunu epey duyardım.Sanıyorum, benden devam etmemi ve olanları anlatmamı istiyorsunuz. Sanıyorum, bu yüzden sizeanlatacağım.Bir akşam barakada, tembel tembel oturuyordum, sadece eve bakıp annemin İncil dersim için çıkıp gelmesini bekliyordum.Evde bir patırtı koptu...bu yüzden neler olduğunu anlamak için verandaya fırladım.İçeri baktım ve yerde yatan annemi gördüm. Üzerinde hiç elbise yoktu.Jesse Dixon üstüne çıkmış, ona saldırıyordu.Annemden istediğini alıyordu.Birden gözüm döndü.Kapıya dayalı duran Kayser bıçağını aldım.Bazıları orak da der.Ben Kayser bıçağı derdim.Uzun tahta sapı, balta sapını andırır.bıçağı muz şeklindedir.Bir tarafı keskin, diğer tarafı kördür.Köprü altı çocukları afyon filan keserken kullanırlar.Eve girdim..Jesse Dixon'ın kafasının üstüne vurdum.böylece annemin üzerinden düştü.Sanıyorum, yeterince tatmin olmamıştım...bu yüzden boynuna keskin tarafıyla bir daha vurdum.derine inip, kafasını uçuruverdi.Öldürdüm onu.Annem ayağa fırladı ve bağırmaya başladı...'Jesse'yi neden öldürdün?!''Jesse'yi neden öldürdün?!'Neyse, anladım ki annem Jesse'nin ona yaptıklarını umursamıyordu.Buna Jesse'ye sinirlendiğimden daha çok sinirlendim...Kayser bıçağını elime aldım.Bazıları orak da der.Ben Kayser bıçağı derdim...ve annemin tepesine vurdum.Öldürdüm onu.Bazıları bana şu soruyu sorar;'Zamanda geriye dönme şansın olsa, yine aynı şeyi mi yapardın?'Sanıyorum, aynı şeyi yapardım.Neticede, burada bulunmamı uygun gördüler ve buradayım, çok uzun zamandır.Okumayı söktüm sayılır.İncil'i okumam dört yılımı aldı.Sanıyorum, çok büyük bölümünü anladım.Bazı yerleri umduğumdan farklı çıktı.Çok uzun zamandır rahat bir yatakta yatıyorum.Artık buradan çıkmamı uygun görüyorlar.Bugün beni serbest bırakıyorlarmış.Her neyse. Sanıyorum bilmeniz gerekenler bundan ibarettir."
"Böyle gecelerde mi aldım diyorsun
üzerime bir şal gibi korkusuz geceleri
tatlı bir ürperişle yürüyoruz eve doğru
biz uyuduktan sonra mevsim kış
biz uyuduktan sonra zambak topluyor biri"
"Kapı mı çalıyor?Kalkana vurulup kırılan bir kılıç gibi
zırhım mı vardı benim, küçülüp büyüyen bir çocuk gibi
ona çarpıp deviriyorum kapıyı açmaya giderken
gözyaşları mı, yağmur mu, böğürtlen mi?.."
Sami Baydar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder