...Ases’e boylu poslu denemez.Çelimsize daha yakın.Ama hiçbir
çarpışmada düştüğü görülmemiş.Hep ona çarpan düşer.O da tutup kaldırır.Ben bu
çocuğu siftah Samsunspor maçında görmüştüm.O zaman bek oynuyordu.Baba Hakkı’nın
kulağını büktüm o kadar.Beşiktaş’ta böyle iki haf olsa, bak gör o zaman.Ama
dinletemedik.Bir kere sinirine bu kadar hakim oyuncu görmedim.Sağ sol, kafa
hakimiyeti.Körük gibi de ciğeri var ha.İkinci yarıda herkesin dili bir karış
dışarı çıktığı, maraza aradığı, çamurlaştığı zaman, seninki, oyuna yeni girmiş
gibi terü taze koşar durur.Önümüzdeki sezon Milli’ye çağrılmazsa bana da Tarık
demesinler.
Gazhane’nin dumanı tembel tembel göğe yükseliyor.Teknik Üniversite’nin
köşesinde bir hevenk bedavacı.Yağmur bulutları yine kümelenmeye başladı.Yolunu
şaşırmış bir martı sürüsü saat kulesi ile açık tribün arasında birkaç defa
gitti geldi.Sonra Maçka’ya doğru uzaklaştı.Demedim mi?Yağmur çiselemeye başladı
işte…
Ases, hem var hem yok sahada, insan ıkınsa sıkınsa ondan
belirsiz olamaz.Topla fazla kalmak, ilgiyi üstüne çekmek istemez gibi, ayağında
hiç top tutmuyor.Ases tiyatrocu olsa en gösterişsiz, ama o kadar da çetin
kompozisyon rolleri ile yetinirdi.Operacı olsa, solistlikten bucak bucak kaçar,
koroda söylemeyi tercih ederdi.Koroda da sesinin kimseyi bastırmamasına, tüm
içinde eriyip gitmesine çok dikkat ederek.
Ases ekip için oynuyor, tribün için değil.
Ases, futbolu kendinden çok seviyor...
Haldun Taner
Ases
Onikiye Bir Var
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder