Bizlere 'herkese özgürlük ve adalet' kavramını öğretmişlerdi; oysa gerçekte özgürlük ile adalet çoğu kez birbiriyle çelişiyordu.Para peşinde koşmanın adil olmakla ilgisi yokt; o konuda geçerli toplumsal ilke 'her koyun kendi bacağından asılır' görüşüydü.Bu piyasanın nasıl insanlıktan uzak olduğun u kanıtlamak istercesine, neredeyse bütün atasözleri de hayvanlar aleminden alınmıştı: kurtlar sofrası, insan insanın kurdudur, boğalar ve ayılar, batan gemiyi önce fareler terk eder, yaşamak güçlünün hakkıdır.Para, dünyayı kazananlar ve kaybedenler, sahip olanlar ve olmayanlar diye bölmüştü.Bu kazananlar için eşi bulunmaz bir düzendi, peki ya kaybedenler ne olacaktı?
---
Bu ödülün amacı günümüzün en büyük anti-kişilerini...dünyevi hırsların tümünü reddeden, zengin sofralarına sırt çeviren yetenekli kişileri tanıtmaktır.
---
Bu yarışmanın amacı başarısızlığı ödüllendirmekti.Sıradani günlük yılgınlıklar ve tökezlemelerin değil, görkemli düşüşlerin, kendi kendini sabote etmenin büyük örnekleri peşindeydim.Bir başka deyişle, en büyük olananaklardan en önemsiz sonuca ulaşmış; yaşama her türlü avantaj, her türlü yetenek, her türlü başarı olanağıyla başlayıp bir hiç durumuna gelmiş olan kişiyi seçmek istiyordum.
---
Görünürde bir yel değirmeni olduğu sürece onunla savaşmaya hazırdım.
---
Para uğruna kitap yazmanın karşılığı bu kadar ediyordu.
Cebi Delik
Paul Auster
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder