Askerin bütün kendiliğinden dürtüleri bastırılmıştır.Emirleri üst üste yutar ve emirler hakkında ne hissederse hissetsin, bunları yapmayı sürdürmek zorundadır.Yerine getirdiği her emir -ki bunlar çok sayıdadır- arkasında, onun içinde bir sızı bırakır.
...
Bu sızılar hızla birikir.Söz konusu kişi sıradan askeri hiyerarşinin en alt basamağındaki bir askerse, bu sızılardan kurtulmaya ilişkin bütün fırsatlar ondan sakınılır; çünkü kendisi hiç emir veremez.O ancak kendisine söyleneni yapabilir.Buna boyun eğer ve bunu yapmakla, giderek daha da katılaşır.
Bu zora dayalı koşuldaki bir değişiklik ancak terfi yoluyla ortaya çıkabilir.Asker terfi ettirilir ettirilmez, kendisinin de emir vermesi gerekir ve bunu yaparak, kendi sızılarının bazılarından kurtulmaya başlar.Çok sınırlı bir dereceye kadar da olsa, konumu karşıtına dönmüştür.Daha önce kendisinden talep edilmiş olan diğer şeyleri talep etmek zorundadır.Durum bir bütün olarak tam tamına aynı kalır; değişen tek şey onun bu durumdaki yeridir.Askerin sızıları, emir olup bir boşluğu doldurur.Üstünün bir zamanlar ona verdiği emirleri artık diğerlerine verir.Kendi sızılarından nasıl kurtulacağının seçimi ona bırakılmaz, ama bunun kaçınılmaz olduğu bir duruma konur: emir vermek
zorundadır.Astları yüzlerini ona dönmüş, onun eski tavrıyla durmaktadırlar; daha önce onun duyduğu, aynı tonda söylenen ve aynı güçle yüklütam tamına aynı deyişleri duyarlar.Durumların birbirine bu kadar benzemesi neredeyse esrarengizdir; sanki bu durum onun emir sızılarının gereksinimleri için icat edilmiş gibidir.Daha önce onun hissettiği şeyleri diğerlerine hissettirir.
...
Eski emir sızılarından kurtulurken yenilerini biriktirir.Bunlara katlanmak öncekilere göre daha kolaydır, çünkü yeni terfilerin bunlardan kurtulmasını sağlayacağını bilir; bu konuda haklılaştırılmış bir umudu vardır.
Özetleyecek olursak, bir ordunun açık disiplininin kendisini fiili emir vermede dışavurduğunu söyleyebiliriz; gizli disiplin, daha önce verilmiş emir sızılarının birikimiyle işler...
Kitle ve İktidar
Elias Canetti