22 Temmuz 2024 Pazartesi

Sağ revizyonizm ve onun ittihatçılık okumaları üzerine - Doğan Gürpınar / Türkiye'de Tarih ve Tarihçilik: Kavram ve Pratikler



...

Bu süreçte İttihatçılık tarihsel gerçeklikten ve karmaşıklığından bağımsız ve ancak bir dereceye kadar ilintili şekilde keyfi olarak tanımlanarak Kemalizm'den daha kapsayıcı bir tabir olarak Türkiye'deki günahların müsebbibi ilan edildi.*Bir maddi gerçeklikten çok bir soyutlama, bir yafta olarak kullanıma sokulan İttihatçılık bu keyfi kullanımda genelde pozitivist, hatta materyalist bir zihniyeti ima edildi.Zaten geleneksel sağ tarihçilik dar bir fikriyatı İttihatçılara teşmil etmekteydi.(Kısakürek,1998:469): "Maddeci ve satıhçı (Ahmet Rıza) (...) için her şey müspet ve riyazi bir müşahade meselesidir." Bir tür Abdullah Cevdet imgesi, tüm İttihatçı asker entelektüel ve siyasi kadroları kapsar olarak hayal edildi.(Kısakürek, 1998:469): "İslam'ın en kuduz düşmanlığını yapmış olan Abdullah Cevdet'ten başlayarak hemen bütün İttihatçıları sari ve şamil bir ruh haletini gösteren bir incelik vardır." Geleneksel sağın ttihatçı-karşıtlığı İttihatçıların atfedilen materylizmden ve dinsizliğinden kaynaklanmaktayken, yeni sağ revizyonizm ve hamaset bir ince dokunuşla bu karşıtlığı yükselen post-modern ve post yapısalcı söylem üzerinden dönüştürdü ve İttihatçıların temel günahı post-modern literatürün modernite eleştirisi üzerinden "pozitivizme" ve "modernistliğe" atfedilmeye başlandı.Özellkle Şükrü Hanioğlu'nun 2002'den başlayarak Zaman gazetesinde kaleme aldığı ve akabinde de kitapta bir araya getirilen pozitivizm ve İttihatçılık makaleleri**, pozitivizmi, Türk modernleşmeci zihnindeki merkeziliğini muhafazakar entelektüel kamuoyunda daha bilinir ve işlevsel kıldı.Bu süreç, yine akademik kavramsallaştırma ve kültürden siyasi ve popüler entelektüel düzleme geçişin ve bir epistemolojinin sıradanlaşması patikasının dikkate değer bir örnek sunar.


Aynı şekilde İttihatçılığa günah keçiliği misyonu yüklendi.Buna göre Türkiye tarihinin tüm olumsuzlukları bir şekilde İttihatçılarla başlamaktadır.Tüm günahlar İttihatçılar tarafından musallat edilmişlerdir..1915'le "hesaplaşma" da Abdülhamid'in Ermeni katliamları arka planı ve tenkil politikaları denkleme eklemlenmeden İttihatçılara münhasır tutuldu.(Armağan, 2015:4) İttihatçılar, öncesi Abdülhamid II ve sonrası Mustafa Kemal arasında muhtemelen bugün "sahipsiz" kaldıklarından ve günahlarının, Abdülhamid II ve Mustafa Kemal'e kıyasla mazur görülmeleri çok daha zor olduğundan "kolay hedef" olarak seçildiler."İttihatçı zihniyet" çok karmaşık ve günahkar bir tarihin  fazla kafa karıştırmadan zahmetsiz bir şekilde temizlenmesi için çok faydalı ve işlevsel bir kalıp olarak işlevselleştirildi."İttihatçılar" bu şekilde Osmanlı coğrafyasına adeta uzaydan gelmiş ve kendi öncülleriyle ilişkisellikleri ve etkileşimleri olmayan mahluklar kılınmaktadır.Sosyal Darwinizm, pozitivizm, materyalizm gibi İttihatçıları bu "topraklara" ve "kendi geçmişine" yabancı kılan dinamikler de 1915'le irtibatlandırılarak bir günah sadece bir avuç Babıali darbesicine yazılmakta ve çetrefilli bir tarih yok sayılarak vebal bir "dışsallığa" aktarılmaktadır.

...


* Sağ muhafazakar kesimden Türkiye'ye pozitivizmin girişi ve implikasyonlarına dair erken bir akademik çalışma için bkz. Korlaelçi (1986)

** Hanioğlu'nun 2002-2006 arası Zaman'da yayınlanmış pozitivizm, materyalizm, İttihatçılık ve Kemalizm makalelerin kitaplaşmış hali için bkz. Hanioğlu (2006)

Doğan Gürpınar
Sağ-Revizyonizm: Mustafa Armağan, Derin Tarih ve Bir Melez Söylemin İcadı
Türkiye'de Tarih ve Tarihçilik: Kavram ve Pratikler
Derleyenler: Doğan Gürpınar - Ümit Kurt
Heretik Yayınları, 2018

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder