Devran odur kim devrini devr-i felek bilmez ola,
İnsan odur kim sırrını ins-ü melek bilmez ola.
Merkeb izinde su görüp deryayı gördüm sanma sen,
Derya odur kim ka'rını asla semek bilmez ola.
Adem odu kim nan ola hem ma-i hem zem'an ola.
Hayvandan ol adaldürür nan-ü nemek bilmez ola.
Kamil odur kim aç susuz çok çok emek çekmiş ola
N'âkıs olardır bunda kim nergiz emek bilmez ola.
Her bir Nebi, her bir Veli zilletle erdi menzile,
Mısri'ye söğsün şol ağız Allab demek bilmez ola.
Niyazi Mısri
İman üç kısımdır: Birincisi taklidi imandır ki, bu imanın doğru olup olmadığında çok anlaşmazlık vardır.Çünkü taklidi iman dil ile ikrardan ibarettir.Taklit az zor ile bozuluverir.Bu imanın doğru olması için, o insanın başını koparırsanız imanından dönmezde, o zaman taklidi iman doğru olur ve fayda verir ve illa hiçbir faydası yoktur.İkincisi istidlali imandır ki, Kur'an-ı Kerim'in Muhammed suresinin 19. ayetinde: "Fa'lem ennehü la ilahe illallah", "Bil ki Allah'tan başka ibadete layık ilah yoktur" buyurulan imandır.Üçüncüsü tahkiki imandır ki, bunun için Kur'an-ı Kerim'in Al-i İmran suresinin 18. ayetinde: "Şehidallah-ü ennehu la ilahe illa hüve vel melaiketi ve ulul ilmi kaimen bilkıstı la ilahe illa hüvel aziz-ül-hakim", "Allah kendinden başka tapacak bir Rab bulunmadığı, adaleti ayakta tutarak açıkladı, melekler bunu ikrar ettiler.Gerçek ilim sahipleri ondan başka hiçbir Rab yoktur, O mutlak galiptir, yegane hikmet sahibi O'dur" buyurulmuştur.Yani kısaca Hak kendine şehadet eder.İşte tahkiki iman ve şuhudi iman sahibi olan Nebiler ve Resul ve Velilerin hepsi Melami tarifesindendir.Çünkü melaminin imanı iman-ı şuhudi'dir, anın için anlara melamet olunur, zira iman-ı taklidi ve istidlali sahibi olanlar, anların iman-ı şuhudilerine vakıf olamazlar, onlar ehl-i noksandırlar.Bu sebepten dahl-ü taarruz ederler.
Mısri Niyazi Divanı Şerhi
Seyyid Muhammed Nur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder