Yusufçuk Kuşunun Göğsü ve Başı Neden Kırmızıdır?
Ormanların ve dağların arasında küçük bir köy varmış.İşte bu şirin köydeki evlerden birinde bir oğluyla bir anne yaşarmış.Anne oğlunu çok sever, üzerine titrer, onunla oyunlar oynar, ormanda onu sürekli gezdirirmiş.
Bir gün anne ve oğlu, ormana böğürtlen toplamaya gitmişler.Bir keçiyolundan yukarı tırmanıyorlarmış.Keçiyolunun bir tarafı derin bir uçurum, diğer yanı ise dikenli böğürtlen çalılıkları ve kayalıkmış.Çocuk böğürtlen toplamak isterken birden ayağına bir diken batmış ve ağlamaya başlamış.Annesi hemen oğlunun ayağındaki dikeni çıkartmaya çalışmış ama başaramamış.Ne yapsa olmuyor, diken bir türlü çıkmıyor, üstüne üstlük uğraştıkça daha derine batıyormuş.Oğlanın acısı da artıyor ve hıçkıra hıçkıra ağlıyormuş.Anne daha fazla dayanamamı, o da ağlamaya başlamış.O sırada çalıların üzerine küçük bir kuş konup onları seyretmeye koyulmuş.Kuş bir yandan cıvıldıyor bir yandan da ağlayan anneyle oğlunu seyrediyormuş.Oğlan cıvıldayan ve emrakla kendilerine bakan kuşu görünce annesine:
"Anneciğim, ağlama artık, bu kuş bize yardım edecek" demiş.
Küçük kuş da sanki oğlanın dediğini anlamış gibi uçup yanlarına konmuş.Küçük gagasıyla çocuğun ayağındaki dikeni çekip çıkarıvermiş.Diken çıkınca iki damla kan akmış.Biri kuşun başına, biri de göğsüne damlamış.İki damla kan küçük kuşun göğsünü ve başının üzerini kırmızıya boyamış.
İşte o zamandan bu yana her yusufçuk kuşunun başı ve göğsü kırmızı kalmış.
Yusufçuk Kuşunun Göğsü ve Başı Neden Kırmızıdır?
Letonya Masalı
Dünya Halklarından Hayvan Masalları
Can Sanat Yayınları
Derleyen: Tarık Demirkan
Resimleyen: Sedat Girgin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder