Onu biraz Ahmet Hamdi Tanpınar'a benzetiyorum.Lakabını biliyorsunuz: "Kırtıpil"dir.Devrinde kıymeti bilinmemiş olsa da, sonradan ülkenin en parlak edebiyat adamı diye kabul edildi.Kendi isteği dışında "Edebiyatçılar Birliği Başkanı" seçmişler, galiba yurtdışındaymış kendisi, "Dönünce ilk işim istifa etmek olacak" diyor, hatıralarında..
---
Yahu robot gibi adam; gel diyorsun geliyor, git diyorsun gidiyor.Bu sebeple çabuk yükseldi babam.Genç yaşta profesör oldu.Kimse onun yükselişinden pirelenmedi, önünü kesmeye kalkışmadı.
---
Bir yere ve bir kimseye bağlanmadan serseri mayın gibi sürükleniyorum.Bu tatsız bir şey ama kabul ettim.Gidiyorum, bakalım hangi kayalığa çarpıp batacağım.
---
Biz böyleyiz işte, ikinci el bir hayata evet demişiz.Varoluşçuluk, sürrealizm, bugün için postmodernizm hep öyl.Çıkara çıkara Türk Einstein'ini, Sivaslı Sindi'yi çıkarıyoruz.Gelişen bir şehrimizi "Doğu'nun Paris'i" ilan ediyoruz.
---
-Ee, sen neler yapıyorsun?Halâ aynı fikirlerde misin?
Hiç duraksamadım:
-Evet.Halâ zenginlerin servetinden fakirlerin hakkını nasıl alabiliriz, bunun formülünü arıyorum.
---
Kaynağını hatırlamıyorum ama İlhanlılar dönemi İran şehirlerinin giriş, çıkışlarında üzerinde insan (maketi?) asılı darağaçları olurmuş.Yani bu beldede yasalara uymazsanız, başınıza gelecek olan budur manasına.Trafik işaretleri de Avrupa'da böyle algılanıyor.
---
Ecdadımız içinde bazı sanatçılar benlik davası gütmemek için eserlerinin altına imza atmamıştır.Var olmak, kesretten kurtulup vahdete erişmektir."Ah teslimiyet" sözü bu manadadır.
----
-Kafamı karıştırdın.
-İyidir.Denizler durulmaz dalgalanmadan.
Huzursuz Bacak
Mustafa Kutlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder