11 Ekim 2021 Pazartesi

Jakob Von Gunten, Robert Walser


Burada doğru dürüst bir şey öğrenilmez.Eğitmen eksiği var ve biz de Benjamenta Erkek Enstitüsü öğrencileri olarak hayatta asla başarılı olamayız.Demek istediğim, gelecekte hepimiz birilerine bağlı, küçük şeyler olacağızçAldığımız eğitimin temel amacı, bizlere ikisi de ya çok az başarı vadeden ya da hiç vadetmeyen iki özellik; sabır ve itaat aşılamak.Manevi başarılar, evet.İyi de bu tür bir başarının ne getirisi olur ki?Manevi kazanımlar insanın karnını doyurur mu?Ben zengin olmak, faytona binmek, har vurup harman savurmak istiyorum.

...

Peki ya ham düş kırıklıkları Heinrich'i, o olağanüstü duyarlı insanı, huzursuz etmekten utanmazlar mı?Ayrıca onun biraz soğuk olduğunu düşünüyorum; hareketli, meydan okuyan bir yanı yok.Belki de cesaretini kıracak birçok şeyin farkına bile varmayacak.Dikkatsizliğine çare olacak birçok şeyin yanından geçip gittiğini ise hissetmeyecek.Kim bilir belki de yanılıyorumdur.Ne olursa olsun bu tür gözlemler yapmak hoşuma gidiyor.Heinrich belli oranda anlayışsız biri aslında.Bu onun için bir şans; çok görmemek gerek.Eğer Heinrich bir prens olsa önünde diz çöküp ilk biat eden ben olurdum.Ne yazık...

...

Güzel sözler çok sıkıcı.

...

Arkamı dönmeden geri geri giderek çıktım kapıdan.Bir devrim girişimi böyle son buldu.O andan itibaren böyle asi çıkışlarım olmadı.

...

Hainlik ve kötülük elbet bir gün son bulacaktır ancak iyi ve değerli olandan ders almak zor olduğu kadar caziptir de.Hayır, beni günahlardan ziyade faziletler ilgilendiriyor.

...

İnsanlar beni zorlamalı, iteklemeli, yol göstermeli.Böylesi benim için en iyisi.Neticede son kararı yine ben veriyorum.

...

Nereye gittiğini bilmediğiniz insanlar görüyorsunuz ve nereden geldiğini bilmedikleriniz alıyor onların yerini.İnsan nereden gelip nereye gittiklerini tahmin etmeye çalışıyor.Az da olsa çözebildiği zaman seviniyor.

...

O gerçek bir çiftçi çocuğu, hani şu Grimm masallarında rastlanan cinsten.

...

Her şeyi anlıyormuş gibi davranan, bilgi ve espriyle donanmış, burnu büyük insanlardan nefret ediyorum.Uyanık ve tecrübeli insanlardan tarifsiz biçimde nefret ediyorum.Bu açıdan Peter ne kadar da iyi biri.

...

Öyle görünüyor ki onun burada, Benjamenta Enstitüsü'nde bulunmasının tek amacı o muhteşem aptallıklarıyla parlamak.Belki burada olduğundan çok daha fazla, hatırı sayılır ölçüde aptallaşacak.Bu aptallık neden kendini gerçekleştirmesin?Örneğin ben Peter'in korkunç başarılı olacağına ikna olmuş durumdayım.Gariptir ama bunu hak ettiğini düşünüyorum.Evet, daha da ileri gidiyorum.Bana öyle geliyor ki, gelecekte Peter gibi bir patronum, müdürüm ya da efendim olacak ve bu öyle rahatlatıcı, öyle hoş bir şey ki.Çünkü böyle aptallar yükselmek, iyi yerlere gelmek, iyi yaşamak ve emir vermek için yaratılmıştır ve benim gibi yeterince zeki olanlar da sahip oldukları yetenekleri başkalarının hizmetinde geliştirmek, tüketmek durumundadır.Ben, ben alçak ve küçük bir şey olacağım.Bana bunu söyleten duygu mükemmel ve kesin bir gerçek.Aman Tanrım, buna rağmen yeterince yaşama gücüm var mı?Neler oluyor bana?Sık sık kendimden korktuğum oluyor ama bu uzun sürmüyor.Hayır, hayır, kendime güveniyorum.Ama bu da garip değil mi?

...

Fuchs beceriksiz bir takla gibi konuşur ve oyun hamurundan yoğrulmuş bir insan müsveddesi gibi davranır.

...

Kraus bağlılık, hizmet ve gönüllü yardımseverliğin ete kemiğe bürünmüş hali.Kadınlar hakkında hiçbir fikri yok, onlara sadece saygı duyuyor.

...

Hile, kibir ve yalanla dönen şu dünyada Kraus gibi bir insan nasıl yaşar?İnsan Kraus'a baktığında ister istemez alçak gönüllülüğün nasıl da kurtarılamayacak derecede kaybolduğunu görüyor.

...

Uyuyor musunuz Bay Papaz?Öyleyse uyumaya devam edin.Uyumanızda bir mahsur yok.Din kültürü dersi vermekle zaten vakit kaybediyorsunuz.Görüyor musunuz, dinin bugünlerde hiçbir anlamı yok.Uykui sizin tüm o 'din' dediğiniz şeyden çok daha ruhani.İnsan uyuduğunda Tanrı'ya belki çok daha yakın.Siz ne dersiniz?

...

Ağabeyim Johann ile karşılaştım, hem de kalabalığın yoğun olduğu bir yerde..."Umarım beni tam anlamıyorsundur çünkü eğer beni anlasaydın kardeşim, bu berbat biri olduğun anlamına gelirdi."

...

Geçenlerde Kraus'a ara sıra da olsa canının sıkılıp sıkılmadığını sordum.Bana kınayan gözlerle azarlar gibi baktı, biraz düşündükten sonra: "Sıkılmak mı?Senin aklın başında değil sanırım, Jakob.Bana boş, günahkar sorular sorduğunu söylememe izin ver.Şu dünyada kim sıkılır?Belki sen.Ama ben değil, bunu sana söylemeliyim.Burada kitaptan bir şeyler ezberliyorum.Peki, sıkılmaya zamanım var mı?Ne kadar aptalca sorular bunlar.Belki asil insanların canı sıkılır, ama Kraus'unki değil ve senin de canın sıkılıyor olmalı; yoksa bu tür bir şey aklına bile gelmezdi, kalkıp buraya kadar gelerek bana bu soruyu da sormazdın.İnsan her zaman bir işle meşgul olabilir, dışarıda olmasa da en azından içinden bir şeyler yapar, mesela kendi kendine konuşur Jacob.Kendi kendime konuştuğum için uzun zamandır bana gülmek istediğini biliyorum Jakob, ama dinle ve bana yanıt ver: Neler söylediğimi biliyor musun?Sözcükler, sevgili Jakob.Kendi kendime sözcükler söylüyor ve onları tekrar ediyorum.Bunun sağlıklı bir şey olduğunu sana söyleyebilirim.Al şu can sıkıntını da defol.Can sıkıntısı, kendilerini eyleyecek şeylerin dışarıdan gelmesi gerektiğine inanan insanlarda olur.

...

Gizlenen bir hadise bazen, kazanılmış bir hadise demektir.

...

Biz öğrencilerin, şimdi terk mi edildik?Öyle görünüyor, öyle de.Fakat sen ki zamansız ölen, hatıralarımızdan asla ama asla silinmeyeceksin.Yüreklerimizde yaşamaya devam edeceksin.Senin yetiştirmiş ve hükmetmiş olduğun gençler, vefasız ve zor yaşamın her yanına yayılacak, kazanç ve başımızı sokacak bir yer bulmak için çabalayacağız, belki de birbirimizi bir daha asla ama asla görmeyeceğiz.Fakat hepimiz seni düşüneceğiz Hoca Hanım; çünkü bizlere öğrettiğin fikirler, bizlere verdiğin bilgi ve dersler her zaman sen, içimizdeki iyiliğin yaratıcısını bizlere hatırlatacak.

...

Yaşam bizden sıçrayışlar bekliyor, düşünüp taşınmalar değil.

...

Bay Benjamenta'yla çöle gidiyorum.Çölün orta yerinde de yaşam, nefes, varoluş, iyi olma ve iyi şeyler yapma arzusu var mı diye; oralarda da geceleri uyunuyor mu, rüyalar görülüyor mu diye merak ediyorum.Aman, neler söylüyorum.Artık hiçbir şey düşünmek istemiyorum.Tanrı'yı da mı?Hayır!Tanrı benimle olacak.O'nu düşünmeme ne gerek var ki?Tanrı zaten düşüncesiz insanlarla düşüp kalkar.O zaman adieu, Benjamenta Enstitüsü.


Robet Walser
Jakob Von Gunten
Jaguar Kitap
Çeviren: Gül Gürtunca

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder