"yara bende yara bende
sel sel olmuş akar bende
ben ağlarım dağa taşa
dağ dayanmaz yara bende"
her şey son dizeye varmak içindir...
orgazm gibidir bu varış... doldurma dize dedikleri de ön sevişmedir misal... mani'nin iyisine doyum olmaz, içeriği zayıf olan da boşa gitmiş sayılmaz, sevişme pratiğidir.
"Eski yara eski yara
Kapanmaz eski yara
Sinesine sürer mi
Geri dönsem eski yara"
mânilerde ilk dizelerin boş boş söylenmesine aldırma, ne kadar boşsa o kadar iyidir... yarışmanın birinde izledimdi. irlandalı, orta yaşın üzerinde bir köylü kadın sahneye çıkıyor...konuşma üslübunun kabalığını bir kalem geçsek bile fiziki olarak hiç cımbız görmemiş kaşlarıyla ve erkeksi tavırlarıyla izleyicilerde "bu da niye çıktı ki? kendini rezil etmek için mi" düşüncesini uyandırıyordu... fakat kadın şarkısını söylemeye başlayınca değme ustaların bile zorlanacağı bir aryayı su gibi söylemişti... ortalık yıkılmıştı, alkış kıyamet... aslına bakarsanız zor bir şarkıyı söyleme yeteneği bulunur elbet birilerinde... ama asıl etkiyi yaratan bu derece köylü, kaba intibaı veren birinin zor bir klasik eseri bu derece başarıyla seslendirmesiydi.. işte manideki o doldurma dizeler o kadının ilk yarattığı algıdır, son dizenin etkisini artırmak için özellikle zayıf söylenmiştir.
"Al elmayı daldan al;
Daldan alma benden al.
Duydum gelin olisin.
Dur ben ölem ondan al"
gevezeye bak hele..:) elma, dal felan diye başlıyor, ama o da ne sevgilisi evlendi, adam öldü, kalbini sundu dört satırda... velhasıl mâni numaradan sevişen ama asıl hedefi bir an önce orgazm olmak isteyen erkek gibidir...
Sinan Yeniceli
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder