heykele bakınca taşı görmek
esir düşmekte değil teslim olmamakta bütün mesele diyor şair.
"Bizler ne hayal aleminde yaşıyoruz, ne de insanları olduklarından daha iyi hayal ediyoruz, onları oldukları gibi görüyoruz. Bu nedenle insanların en iyisinin bile otoritenin uygulamalarıyla özde kötü kılındığını ileri sürüyoruz. İnsanın insanı yönetmesinden bu nedenle nefret ediyoruz.."( Pyotr Alexeyevich Kropotkin)
ne olduysa oldu,otorite; gerçeğin somutun yerini mecazın soyutun almaya başlamasıyla mümkün oldu..sembolik dünya benliğimize sirayet ettikçe kölelik halkası burnumuza geçirildi.
taşa değil heykele bakılıyor,aşkın değil aşk imgesinin peşinden koşuluyor.
geçenlerde bir arkadaşım manzaraya bak dedi,tablo gibi.
esas olan talileşti,nesneleşti.
kimin boyası tabiattan güzeldi oysa.
aslı imgesiyle aldatıldığı için otorite hakikatin kanseri bu gün.
naylondan gül olur mu?
heykele baktığında taşı,resime baktığında boyayı görmeyi unuttu insan.
işte bu yüzden otorite var.
Çeşm-i Sansar