Bırakın gelsinler; tüyü bitmemişlerle coşkulular, akademik olanlar, meraklılar, uzunlar ve kısalar ve her şeyi bilenler! Bırakın otobüsler dolusu gelsinler, bırakın boyunlarında Leica'ları ile paraşütle insinler.İnsanın zihni, kibar hoşgeldiniz konuşmalarıyla arı kovanına dönüyor.Bir el daha şimdiden deterjan kutusuna, öteki kirli çay fincanlarına uzanıyor.Kan oturmuş göz, temizleme talimi yapıyor.Mahut kırmızı halı yerinden çıktı.
***
Herkesi uyandırdığıma göre neyim ki ben?Keşke bilseydim.En iyi ihtimalle, kaygıcıbaşı .Gözlerimle ölçebileceğim büyük sıçramalara kaygılanıyorum.Sanırım senin zıplayarak benim grüş alanımdan çıkma cüretini göstereceğini hayal ediyorum.Bağışla beni.Artık çok hızlı yazıyorum.
***
Öldüğünde harika, etkileyici bir yazı üzerinde mi çalışıyordun diye sorulmayacak.Uzun muydu, kısa mıydı, hüzünlü ya da komik miydi, yayımlandı mı, yayımlanmadı mı diye sorulmayacak.Onun üzerinde çalışırken formda mıydın formsuz muydun diye de sorulmayacak.Hatta bittiğinde senin de sürenin dolacağını bilseydin, üzerinde çalışmak isteyeceğin yazı bu muydu diye bile sorulmayacak.
***
Sanırım zihnimin bir kısmı, bir sonraki parça için adice pusuda kalmış.Yıllardır, ama yıllardır düşünmemiştim bunu.
Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar ~ Seymour
J. D. Salinger