...Bir türlü Baran veya Welat isimli bir oyuncu
çıkarılamamasının, Diyarbakırspor'un rengini soluklaştırdığına dair
şikâyetleri evvelce yazmıştım. 1990'larda Şeyhmus, 'bölgesel' ismiyle
kırmızı-yeşil+sarı bir flama gibi geçmişti memleket futbolundan;
kariyerini de Diyarbakırspor'un kaptanı olarak tamamlamıştı. Ali, Temel,
Dursun, İdris... adları da, Karadeniz takımlarında başka bir rayihâ
kazanırlar elbette. 1970'lerin Samsunspor'unda Temel, yakışıyordu
mesela. Trabzonspor'un efsane takımı, buraya özgü denemese de, 'yörede'
özel tınısı olan isimlerle dolu değil miydi baştan başa? Hele çift
isimlileri düşündüğünüzde: Ali Kemal, Ali Yavuz, Mehmet Cemil...
(Sivasspor'da bir Ali Haydar görebilir miyiz günün birinde?)

Türkiye'nin
isimler yelpazesinin kutupları, İslâmi referanslı adlar ve
modern-şehirli nevzuhur adlar, futbol ortamında da temsil ediliyorlar.
Birinci kutup kesinkes ağır basar; futbolun sınıfsal ve sosyo-kültürel
coğrafyasına ilişkin başlı başına çok şey söyleyen bir gösterge (yazar
İdris Özyol'un sözüyle: 'Dedesinin ismini taşıyan çocuklar' bunlar).
Gençlerbirliği'nin 1990'ların başındaki bir kadrosunda Ramazan, Rahim,
İslâm yer alıyordu.Tribün efsanesidir; bir Fenerlinin, Gençler
karşısında bir türlü gol bulamadıkları bir maçta yanındakine "Baksana
zaten, ayet-el kürsi gibi takım!" dediği nakledilir. 'Modern' adların
gururu, 1960'larda milli takıma yükselen Hacettepeli Onursal'dır.
İsimlerin
soy kütüğü de önemli. Tabii, Metin adlı her topçunun, 'Taçsız Kral
Metin Oktay' veya 'Sarı Fırtına Metin Tekin'ın hatırasıyla boğuşmasını
beklemek haksızlık olur. Gerçi İslâm Çupi, Suat Kaya'yı, Suat Mamat'ın
soylu hatırasından azâde düşünemediğini yazmıştı ama...
İsimlerin
'futbolcu ismi' olmaya uygunluğuyla ilgili önyargı ve sezileri yabana
atmayın. Lâkin boşa da çıkabilir. Galatasaray'da parlak bir kariyer
yapan Hamza Hamzaoğlu'nun İzmirspor'dan gelip forma giydiği ilk TSYD
maçının ertesi günü otobüste tanık olduğum bir sohbeti hatırlıyorum.
Delikanlının biri, "Hamza diye futbolcu ismi olmaz oğlum" diye kesip
atıyordu. Şimdi de genç Cimbomlu Mülayim, ismiyle ilgili anlaşılabilir
önyargılarla karşı karşıya..
Kârhanede Romantizm
Tanıl Bora
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder