3 Şubat 2014 Pazartesi

sözünü tamamlamışlar gibi, nar kitabı, faruk duman


Ah, Haliç'te eski bir balıktım ben.Akşamüzerleri karanlık nasıl çökerdi, çocuklar kıvrım kıvrım uzanırlardı deliklerinde.Taşlar öyle büyürdü, yorgunluk parmaklarımın ucunda böylece, bir taş olup ağırlaşırdı benim.Eski günlerde, ağırlığımın beni çıkarıp dalgaların sesinde, kıyıya öyle ağır ağır çarpan sesinde dolaştırabileceğini düşünürdüm.Olmazdı tabii, olmazdı, kaygıyla akanların arasında bir yerim olabileceğini ise hiç düşünmezdim.Yorgundum çok.Acıların etimi sertleştirdiğini bilirdim elbette, ama o yalnızlık, o kimsesizlik duygusu, alıp giderdi benliğimi.Böyle miydi, böyleydi en çok.O yorgun öğleden sonraları düşünürdüm bunu ben, hem, kollarımda artık beni taşıyacak bir gücün de kalmadığını, hiç mi hiç kalmadığını, rüzgar nasıl usulca, alaycı rüzgar.Eserdi. Sen o hafta sonlarında, yağmurluğunu sırtına geçirip gelirdin.

Eve gelmişsiz.
Basamakları ayakuçlarımızda çıkıyoruz.
Çoraplar dışarı.
Paçalar yukarı.
Dereyi görmediğimiz için.
"Uyur idik uyardılar, diriye saydılar bizi"yi çalıyor ıslıkla.Bu anlaşılıyor.
"Ne zaman bitti," diyorsun, "yahu anlatsana"
"Bu sabah" diyor, "nesini anlatayım, hadi başlayalım artık"
"Bırak" diyorum, "amma meraklısın ha"
"Sen sus" diyorsun, "sana ne"
"Olur mu" diyorum.
Gözlerimi deviriyorum sonra.
Sözünü tamamlamışlar gibi.

Faruk Duman
Sözünü Tamamlamışlar Gibi
Nar Kitabı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder