"Belki boktan bir hayatı vardı...ama bir bok gibi gömülmeyecek"
Ali'nin bir prens olduğuna inanan Faslı sokak çocuklarıyla beraber uğurluyoruz onu.Onlar, yeryüzünün acımasız kılındığı günlerde doğduklarından, ilk işleri gökyüzünde iki güneşli bir ada aramak olan çocuklar..Ali Zaoua ise kahramanlıklarıyla o adayı çoktan haketmiş bir sokak denizcisi.İşte o yüzdendir, giderken pusulasını dostlarına emanet bırakışı.Şimdi arama sırası onlarda.Ama herkes Ali Zaoua değil hani, o bir prens, önündeki dalgalarsa duvarlar kadar yüksektir...Ali'ye ve o yüksekliğe yakışan, bir denizci ünifoması ve o üniformayla çıkacağı iki güneşli bir ada.Gökyüzünde; yeryüzünün sınırlarının bittiği o yerde..Haketmediği bir ölümden, hakettiği destansı bir cenaze töreni çıkarmaya çalışan arkadaşları var Ali'nin...Dua bile okuyacaklarına söz veren arkadaşları.Amcalarını bekleyen, korkan, aşık olan, reklam tabelalarına sponsorsuz hayallerini yansıtan arkadaşları...Sahi Ali olsa neler yapardı biliyor musunuz?En şiddetli fırtınalarda; tecavüzlerin, arabaların, binaların, sokak kavgalarının ortasında, tam da hayalleri su alırken denize atlar, halatı dişlerinin arasına alıp deliler gibi yüzerdi, cadıyla dövüşürdü, yaralanır ama cadıyı da ortadan kaldırırdı Ali...
-Hayat?
-Bir bok yığını !
Kiya Rüstemi
İzleme Linki: http://www.sinegoz.com/fransiz/sokaklarin-prensi-ali-zaoua-ali-zaoua-prince-de-la-rue-2000/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder