...
CEM: Daha yeni buldum sizi.Yüzünüzü bile görmeden, varlığınıza doymadan...
HELEN: Doymak, sevinç kuşunun kanatlarını yolmaktır.
...
KASIM: Kardeşinizi destekleyen yeniçeriler, sizi görünce, nasıl bir miskine, nemene bir afyon müptelasına bel bağladıklarını anlayacaklar mutlaka ve sizin sancağınız altına koşacaklar.
...
CEM: Akrabasının, hele kardeşinin ölmesini nasıl ister insan?
BAYAZIT: Sultanın akrabası yoktur, varisi vardır ancak; benim varisimse en büyük oğlumdur.
...
CEM:
Sensiz cihan mülküne sultan olsam da
bir nefes kapından ayrılmak istemem;
dert ile belayı kendine yoldaş seçer
mihnete kaygıya öyle alıştı ki Cem...
...
CEM: Muradımız padişah gibi yaşamak değil,
padişah olmak, hakkımızı almaktır.
...
BAYAZIT: İş gereken yerde düş para etmez.
...
CEM: (dalgın)
Ülke sınırından geçmek, her şeyiyle yabancı bambaşka bir dünyaya girmek...
(geriye gidiş)
koparılır gibi ayrılmak
doğup büyüdüğün yerlerden...Elveda vatan!
BİRLİKTE: Elveda !
CEM: At koşturduğumuz ovalarına,
gölgesine sığındığımız ağaçlarına...
BİRLİKTE: Elveda!
CEM: Gönlümüzü yücelten dağlarına
kanımızı coşturan ırmaklarına...
BİRLİKTE: Elveda !
CEM: Kaygıyı sıkıntıyı bölüştüğümüz,
birlikte sevinip gülüştüğümüz insanlarına...
BİRLİKTE: Elveda !
CEM: Sabırlı kadınlarına gayretli erkeklerine,
vefalı toprağına rahmet saçan göklerine,
ruhu derinleştiren gündoğuşlarına,
çiçeklerine böceklerine kuşlarına...
BİRLİKTE: Elveda !
CEM: Belki dönüş var sana belki yok,
sevdiklerimizi iyi sakla bağrında.
BİRLİKTE: Elveda !
CEM: Biz değil de vücutlarımız dönerse bir gün sana,
yadırgama, koynunda yer ayır onlara da.
BİRLİKTE: Elveda vatan, elveda !
...
CEM: Bana yakışan ölüm, yakışmayan hayattan yeğ.
...
CEM: Garipliğimiz yetmezmiş gibi bir de aşık olduk.
Dostların duası da kâr etmezse, halimiz yaman.
...
SİNAN:
İçerde en olmaz arzular barındıransın gönül
cehennemin ta dibini cennet sandıransın gönül.
Daima en güzel en güçlü göstererek aynanda
bizi türlü çılgınlıklarla uslandıransın gönül.
Yüz verir kendini vermez bir ülküye bağlayarak
sonunda tatlı canımızdan usandıransın gönül.
Sütten ağzımız kaç kez yanarsa yansın neye yarar
her durumda bir başka hileye baş vuransın gönül.
Eşit olmayan güçler savaşında yenik düşünce
besbeter etmek için ayağa kaldıransın gönül.
...
CEM: Sizi gidi derya hırsızları sizi! Adanızla birlikte topunuzu yollayacağım derinliklere!
...
SÜLEYMAN:
Derin mi derin bir hendekle çevrili,
aşılmaz, girilmez bir kalenin başbuğu diyor ki
kaleyi kuşatan düşman ordusuna bakarak:
"Hendeğin üstüne köprüler atıp kuşatanlara saldırsak."
SİNAN: Köprüler atılınca ne oluyor sultanım?
CEM: Düşman köprülerden geçip alıyor kaleyi.
Başka, Sinan, başka?
SİNAN: Bir tane daha var, ama bilmem yeri, sırası mı...
CEM: Bir deneyelim.
SİNAN: Göç mevsimi yaklaşırken bir yaban kazı evcil kazları görüp acımış, "Onları böyle yere bağlı bırakıp göklere süzülmekten utanıyorum" diyerek uçmayı öğretmeye çalışmış evcil kazlara; gelgelelim, evcil kazların alışkanlığı baskın çıkmış yaban kazının çabasına; sonunda evcil bir kaz olmuş yaban kazı da.
Kıssadan hisse, efendimiz?
CEM: Evcil bir kaz hiçbir zaman yaban kazı olamaz, ama yaban kazı evcil bir kaz olabilir, pekala.Yaban kazı bu kuralı bilmiyomuş demek.Eh, biz de neden sonra öğrendik.
Yurdunu, sevdiklerini ne denli özlersen özle
yabancılara belli etmeyeceksin bunu gurbette.
...
SİNAN:
Umularını hayalinde gerçekleştirerek durumuna katlanmaya çalışıyor.Bizler onun sadık seyircileri olacağız sadece.
...
PAPA: Oysa bizi gördünüz, tanıdınız; bizi kötü bilseniz de,
bilinen bir kötülüğü bilinmeyene yeğ tutmak
aklı yerinde kullanmak olmaz mı, ne dersiniz?
...
CEM:
Çığlıklar atmaya güç kalmadı bende.
Sen bilsen de sever gönüş bilmesen de.
Her sabah törenle düzenlenir odam,
sen gelsen de hazır yerin gelmesen de.
...
CEM: Kaderinden başka konuk kabul etmiyor gönül.
...
CEM:
Şölendir bize gelip selam verince dostlar.
Şölendir ıssız odamıza girince dostlar.
Şölendir sohbetimiz karanlıklar boyu
yeryüzü macerası sona erince dostlar.
...
SİNAN:
Acıyı duyarken acıdan öteye bakmak
kıstırılmış avken yerine geçmektir avcının,
hatta onun da üstüne çıkmaktır.
...
A. Turan Oflazoğlu
Cem Sultan
Tragedya - İki Perde
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu
Atatürk Kültür Merkezi Yayını - Sayı 7
Tiyatro Eserleri Dizisi - Sayı 1
Ankara,1991
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder