4 Ekim 2014 Cumartesi

kuyumcu, meseller, soren kierkegaard


Genç aşkın bilgeliğiyle ahmaklığın karışıklığını ne ile kıyaslamalıyız?

Değerli taşlarla ilgili bilgisini öyle ileri bir düzeyde geliştirmiş bir kuyumcu hayal edin ki, bütün hayatını gerçek olanla sahte olan arasındaki ayırma adanmış olsun; bu adamın bir çocuğun sahte ve gerçek taşlarla oynadığını ve her ikisinden de eşit oranda zevk aldığını gördüğünü varsayalım -içten içe taşlar arsındaki mutlak ayrımın burada çözümlenmiş olduğunu görerek titrer; ama yine de çocuğun mutluluğunu, oyundan aldığı zevki görür; bunun karşısındaki belki de alçakgönüllü hale gelir ve bu "titreten" görüntüye dalar gider.

Kuyumcu
Meseller
Soren Kierkegaard

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder