Yine güneşli bir gündü.Çocuklar avluya çıkmış oynuyorlardı.Ve yine, kendilerini unutmak istediğimiz, ama bizi bir türlü unutmak istemeyen kimseler geldi evimize.
...
-Dede, bize masal anlatsana.
-Masal mı?Ne masalı?Altın elma masalını anlatayım mı?..
-Kötü adamları cezalandıran kahramanlar için bir masal anlat.
...
-Babamın oğlu olduğumu anlayacaklar ve beni öldürecekler.
Hayretler içindeydim.O, titreyerek pantolonunu gösteriyordu.Anlamıştım durumu.Yüreğim yana yana ağlamaya başladım.Çünkü Malin'in pantolonları babasının eski pantolonlarından yapılmıştı.Kucağıma aldım yavrucuğumu, göğsüme bastım.Yüreği telaşla ve hızla çarpıyordu.
...
Boyan heyecanlıydı ve resimlerden birine bakıyordu.Bunda, ağır zincirlerle birbirlerine bağlanmış gençler görünüyordu.Etraflarında, tüfeklerini bu gruba yöneltmiş birkaç polis vardı...Resmin altında: "Hükümet organları tarafından yakalanan haydutlar" cümlesi yazılıydı.Haydutlar, silah karşısında böyle gururla durabilirler mi hiç?Gözlerinde böyle cesaret ışıkları parlayabilir mi hiç?Bunlar faşizme karşı savaşa katılmış genç komsomollardı!
...
Boyan* hem bedence, hem de ruhça ismi üstünde bir çocuk.
(*) Boyan savaşçı demektir.
...
Boyan okurken daima elinde kalem vardı ve ben, onun hangi cümlelerin altını çizdiğini, ne gibi şeylerin dikkatini çektiğini, hangi düşünceleri beğendiğini anlamak istiyordum.Bir gün Gorki'nin "Ana" romanının sayfalarını karıştırdım.Şöyle cümlelerin altlarını çizmişti:
"Gençlikten, yaşlılıktan söz etmeyelim.Biz, neyin doğru, neyin yanlış olduğuna bakalım."
"Analara acımamalı."
"İnsan, hakaretleri unutmamalıdır."
"Analara acımamalı" cümlesi aklıma saplanıp kaldı, doğrusunu söyleyeyim hiç de hoşuma gitmedi, hatta canımı sıktı.
...
Ben kendimi değil, seni düşünüyorum.Korkum da bu yüzden.Bültenleri sen hazırlıyorsun, partizanlarla sen buluşuyorsun, okula giden, köyleri dolaşan, askerlerle bağlantı kuran, silah işiyle uğraşan sensin!..Hep sen...diye söyleniyordum ve bunları sıralarken tüylerim diken diken oluyordu.
- Her şeyde sen varsın.Oysa bunlardan yalnız biri için seni asabilirler.
O gülümsüyordu.
-Görüyor musun? diyordu.Bunlardan yalnız bir teki için beni bir kez asabilirler.Hepsi için de yine bir kez.Yüz kere asamazlar.İsteseler de yapamazlar.
...
Ah Maçi! Boyan'ın sözlerini neden unuttun:
"Düşmanın eline düştüğün zaman başkalarının söylemiş olduğu sözler önemli değildir.Önemli olan senin söyleyeceklerindir!"
Tsena Çonos
Oğlumun Hikayesi
Yar Yayınları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder