sana geldiler, kolundan tuttular seni...kendi şehrinde
kaybolmuş bir yabancı olduğun için, sadece diğer yabancılarla görüşebilirmişsin
gibi...yalnız olduğun için, üzerine gelen diğer yalnızları takip etmeliymişsin
gibi...o hiç konuşmayanlar, kendi kendine konuşanlar, yaşlı kaçıklar, ayyaşlar,
sürgün yiyenler...ceketinin etekleri yapışıyor, nefeslerini yüzüne
veriyorlar...o güzel gülümsemeleriyle, ellerindeki kitapçıklarıyla,
bayraklarıyla sana yanaşıyorlar: büyük davaların zavallı savaşçıları,
arkadaşları için para toplayan hüzünlü şarkıcılar, tabak altlığı satan
sömürülmüş yetimler, hayvanları koruyan sıska dullar...sana yaklaşanlar, seni
alıkoyanlar, sana pençesini geçirenler, o iyi niyetli gerçeklerini gözüne
sokanlar...ebedi sorularını, hayır işlerini, kendi bildiklerini yüzüne tüküren
herkes... taşıdıkları pankartlarla dünyayı kurtaracak olan imanlı insanlar,
soluk benizliler, yakası yıpranmışlar...sana hayatını anlatan, hapishanede,
tımarhanede, hastanede geçen günlerini anlatan kekemeler...hecelemeyi bir
düzene oturtmaya çalışan eski öğretmenler, stratejistler, su falcıları,
üfürükçüler, aydınlananlar...takıntılarıyla yaşayan herkes...kaybedenler,
yorgun düşenler, barmenlerin dalga geçmek için sonuna kadar doldurduğu
kadehlerini dudaklarına götüremeyen zararsız canavarlar...marie brizard'ını kafasına
dikerken bile oturaklı gözükmeye çalışan kürklü moruklar ve onlardan da beter
olanlar... kendini beğenmişler, çok bilmişler, benciller, bildiğini
sananlar...şişmanlar ve hep genç kalanlar, sütçüler ve süslü püslüler...sefahat
düşkünü alemciler, briyantinli gençler, kokuşmuş zenginler, aptal piç
kuruları... haklılıklarından aldıkları güçle senden açıklama bekleyen, tanıklık
etmeni isteyenler..geniş aileli, çocukları ve köpekleri de canavar olan canavar
aileler...trafik ışıklarında sıkışan binlerce canavar...kafa şişiren dişi
canavarlar...bıyıklı, yelekli, askılı canavarlar... berbat anıtların önünde
dağılan bir otobüs dolusu canavar...pazar kıyafetlerini giyen canavarlar,
canavar kalabalık...
Un Homme Qui Dort
Georges Perec
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder